Şirketlerin finansal riskten korunmak amacıyla çok çeşitli hedging işlemleri gerçekleştirdiği hepimizin malumu. Fonksiyonel para birimi olan Türk Lirası’nın değerindeki dalgalanmalar, makroekonomik ortamdaki hızlı ve çoğunlukla beklenmedik değişimler, öngörülebilirlik ile ilintili sağlıklı bütçe problemleri, faiz ve kredi riski oranlarındaki yükselişler ile mal ve hizmet fiyatlamalarındaki hızlı değişimler gibi birçok faktör Şirketleri, maliyetleri ne kadar yüksek de olsa, finansal risk yönetimine dönük ürünler (başta türev finansal enstrümanlar) ve aksiyonlar almaya zorluyor.
Her ne kadar finansal risk yönetim enstrümanları satın alarak ekonomik riskleri yönettiğimizi düşünsek de, muhasebe dünyası açısından asıl konu bu noktada başlıyor.
Kur zararlarından ötürü sermayesini tüketmiş görünen ihracat şirketleri (!) Fair value zararlarından ötürü net karını hiçbir zaman anlamlandıramayan ve suçu muhasebe ilkelerine atan şirket yöneticileri… Faiz riskini ortadan kaldırdığını düşünen fakat gelir tablosuna baktığında şaşkınlığa uğrayan risk yönetim ve hazine profesyonelleri… Forward ve future’lar ile hammadde fiyat riskini ortadan kaldırdığını düşünen fakat finansal tablolara baktığında bu riskin hala taşınıyor görünmesine şaşıran icra kurulu üyeleri.. Kur swapları ile kur riskini yöneten fakat gelir tablosundaki kur zararlarına bir türlü anlam veremeyen yöneticiler…
Ekonomik anlamda yönetilen bir riskin finansal tablolara yansıtılamaması doğaldır ki uluslararası muhasebe ilkelerinin yetersizliği ile açıklanamaz. Bu gibi sıkıntıların çözümü aslında en ünlü uluslararası finansal raporlama standartlarından biri olan IFRS 9 ‘Finansal Enstrümanlar’ın neredeyse üçte birini oluşturan ‘Hedge Accounting’ ilkelerinde yatıyor.
Niteliği gereği oldukça karmaşık bir teorik temele dayanan hedge accounting ilkeleri doğru şekilde uygulandığında, Şirketlerin finansal tabloları ve özellikle özkaynak ve karlılık pozisyonları çok daha doğru noktaya getirilebiliyor. Böylece yukarıda bahsedilen sıkıntıların tümü ortadan kaldırılmış, risk yönetim ve hazine profesyonelleri ile finansal raporlama çalışanları birbirlerini anlar hale gelmiş oluyor.
SaBa muhasebe ve raporlama danışmanları, bu alandaki 20 yılı aşkın tecrübeleriyle halihazırda 50 den fazla kurumsal şirkete düzenli olarak riskten korunma muhasebesi danışmanlığı veriyor.
Yukarıda bahsettiğimiz problemler sizlere de tanıdık geliyorsa, bizlerle temasa geçmenizde büyük fayda olacağına inanıyoruz…
Uluslararası Finansal Raporlama Standartları günümüzde, Uluslararası Finansal Raporlama Yorumlama Komitesi’nin aydınlatıcı belgelerini de dikkate aldığımızda 70 i aşkın standardı, yüzlerce muhasebe politikası ve binlerce muhasebe ilkesini içeren çok geniş kapsamlı bir çerçeveyi ifade ediyor.
Doğal olarak, UFRS uyumlu finansal tabloları hazırlamak, vergi usul kanununa göre tutulan mizanlar üzerinde önceden tanımlanmış belli sayıda düzeltmeyi hesaplamanın çok daha ötesinde bir deneyim ve bilgi işi niteliğinde.
Şirketinize en uygun muhasebe politikalarının belirlenmesi, finansal tabloların hazırlanmasında kullanılacak tahminlerin saptanması, gerçeğe uygun değer (fair value) ve itfa edilmiş değer hesaplamalarında kullanılacak yöntemlerin analizi, gerçek özkaynak ve net kar pozisyonunuzu finansal tablolarınıza yansıtmanıza yardımcı olacak kompleks muhasebe uygulamalarının hayata geçirilmesi, kritik varsayımların finansal tablolarınıza etkisi, olasılık barındıran işlemlerin muhasebesi gibi birçok konu hakkında derin bir bilgi ve deneyim olmadan sağlıklı bir UFRS finansal tablosu üretmek imkansız…
Bu bağlamda, UFRS alanında uzun yıllara dayanan deneyim ve bilgi birikimiyle SaBa danışmanları, Şirketiniz açısından en doğru ve en anlamlı finansal raporlama sunumuna ulaşılması amacıyla tüm UFRS standartlarını Şirketinize özel olarak inceliyor ve her türlü desteği veriyor.
Web sitesi trafiğini analiz etmek ve web sitesi deneyiminizi optimize etmek amacıyla çerezler kullanıyoruz. Çerez kullanımımızı kabul ettiğinizde, verileriniz tüm diğer kullanıcı verileriyle birlikte derlenir.